Müsabakalar esnasında pozitif etkileşimler yaratmanın anahtarı, hiç şüphesiz ki etkili bir iletişim kurabilmekten geçer. Antrenörlere nasıl yaklaşacağımızı ve onlarla nasıl iletişim kuracağımızı anlamak, saha içerisindeki dinamikleri ciddi anlamda etkileyebilir. İşte, hakemler için sahada iletişim becerilerini geliştirmeleri ve profesyonel görüntülerini korumalarını sağlayacak bir kaç pratik ipucu:
Erişilebilir Olun
Başarılı hakemler, sahada daima erişilebilir olurlar ve iyi birer dinleyicilerdir. Koçlar, yaklaşılması zor veya mesafeli görünen hakemleri antipatik bulurlar. Bir koç tarafından erişilemez olarak algılanan hakemler, çok büyük ihtimalle gerçekten erişilemezdir ve bu algı -doğru olmasa bile - gerçeğin kendisinden daha etkilidir. Koçlar, inanmak istediklerine inanacaklar ve eğer bir nedenden dolayı kötü/erişilemez bir hakem olduğunuzu düşünüyorlarsa, en azından o koçun gözünde öylesinizdir ve bunu değiştirmek gerçekten zordur. Buna karşılık eğer bir koç sizin iyi bir hakem olduğunuzu düşünüyorsa, sahada bazı kararlarınızdan memnun olmasa bile, sizin hakkınızdaki pozitif algısı, sizinle işbirliği yapmasına olanak sağlayacaktır.
Empati Yapmaya Çalışın
Genellikle koçların işini ve yaşıyor olabilecekleri stresi düşünmeyiz. Bir maç sırasında, koçlar sahadaki oyuncuları yönetmekle kalmaz, aynı zamanda maçın gidişatını düşünmek, oyuncu değişiklikleri yapmak, rakibin yaptığı şeylere tepki vermek gibi konularla ilgilenmek zorundadırlar. Bu nedenle, bir hakemin neye karar verdiklerinden tam olarak emin olmaları her zaman mümkün olmayabilir. Böyle anlarda, bağırarak gelen "Ne çaldınız ya!?" sorusu bir şikayet olmayabilir, aksine gerçekten bir soru olabilir. Koç aksi bir şey gösterene kadar, onların bizimle yalnızca iletişim kurmaya çalıştıklarını varsaymalıyız.
Aktif Bir Şekilde Dinleyin
Bir koç konuşmayı başlattığında, onun konuşmasına izin verin ve araya girmeden dinleyin. Herhangi bir şey söylemeden önce dinleme nezaketini gösterin. Siz zaten kararınızı çoktan vermiş olabilirsiniz ve hiçbir şeyi değiştirmeyeceksinizdir, ancak koçun söylemek istediği her şeyi tamamen dinleyerek, en azından koçun bakış açısını anlayabilirsiniz ve onlara dinlendiklerini hissettirerek olası gerilimlerin artmasının önüne geçebilirsiniz.
Söz size geldiğinde, koçun söylediğini tekrar etmek, onu duyduğunuzu ve mesajı anladığınızı gösterir. Ayrıca, koçun biraz sakinleşmesi için bir fırsat verir: “Koç sizi anlıyorum, temasın etkisi size yetersiz gelmiş olabilir, fakat benim açımdan temas illegaldi”
Gerektiğinde Sınır Çizin
Bazı anlarda, koçların sürekli olarak bağırması ve artan tansiyon sebebiyle konuşma şansı bulamazsınız. Bu tarz durumlarda, koçların yüksek sesli iletişimine, memnuniyetsiz vücut dillerine ve kullanacakları eleştirel dile hazırlıklı olun. Böyle anlarda ne kadarına müsade edeceğinize, nerede ve nasıl bir sınır çizeceğinize karar vermelisiniz. Koçların sahada kendi takımları ve taraftarları adına bir orkestra şefi gibi bütün tepkiyi ve odağı sizin üzerinize yönlendirmesine, sahada ekip olarak yaptığınız işin bu sebeple kötü gözükmesine izin vermemelisiniz. Çizgiyi çekmekte geç kalırsanız, farkında olmadan üzerinizdeki baskı artacak, kararlarınız er ya da geç bundan olumsuz anlamda etkilenecek ve saha içinde dalgalanmaya sebep olacaktır.
Beden Dilinizi Kullanın
Birisi size bağırdığında, doğal olarak karşılık verme eğiliminde oluruz ancak saha içerisinde her zaman bir yanıt verme zorunluluğunuz olmadığını unutmayın. Sizinle iletişim kurmak istemeyen ve sadece şikayet etmek isteyen bir koça karşı bazen sadece durmak gerekir.
Bu şiddetli itirazlar, "Bunun neresi faul?" veya "Hayatımda böyle kötü bir karar görmedim" gibi genel bir çerçevede gelebilir. Unutmayın ki, hakemliğin doğası gereği, insanlar kararlarınızı her zaman dostça kabul etmeyeceklerdir. Böyle anlarda, iletişimin sözlü olmasına gerek yoktur. İtirazın geldiği tarafa doğru bir bakış atmak, onları duyduğunuzu gösteren bir el işareti yapmak, onlarla iletişime geçmeniz için yeterlidir. Gerekirse, ilk molada yanlarına gideceğinizi gösteren küçük el işaretleri kullanmaktan çekinmeyin. Unutmayın ki, beden dili de, etkili iletişimin en önemli parçalarından biridir.
Doğru Kelimeleri Bulun
Eğer koçun itirazı daha ölçülü bir tonla gelirse, özellikle bir soru şeklinde ise, ("Lütfen o düdüğü bana açıklar mısınız?"), o zaman bir cevap vermek gerekliliği doğar. Antrenörler ve hakemler, sahada iki basketbol uzmanı olarak bulunurlar ve kullanılan dil, basketbol terminolojisinde ve profesyonelce olmalıdır.
Koçun yorumuna bağlı olarak, bazı olası yanıtlar şunlardır:
"Size nasıl yardımcı olabilirim, koç?"
"Koç, benim ne gördüğümü öğrenmek ister misiniz?"
"Şuanda işimi yapmaya çalışıyorum, ilk duran zamanda konuşabilir miyiz?"
"Lütfen ilk mola sırasında konuşabilir miyiz?"
"Biz (hakem ekibi) de kendi aramızda bu pozisyonu konuşacağız ve hata yapmadığımızdan emin olacağız”
"Haklı olabilirsiniz. Bir dahakine biraz daha dikkatli olacağım."
"Pozisyona hakim değildim, ancak kararı veren hakemle konuşup, açıklamasını alıp size geri döneceğim."
Bu tür durumlarda koçlar hala kararlardan memnun olmayabilirler, ancak en azından endişelerinin dinlendiğini bileceklerdir. Soru sormalarına izin vermek, geri bildirim almaya istekli ve açık olduğunuzu gösterir. Onlarla kuracağınız bu kısa, zaman kazandıran iletişimler, durumun üzerinden bir kaç pozisyon geçmesine ve durumun sakinleşmesine imkan tanır.
Her Zaman Haklı Olamayız
Kararlarınız hakkında sürekli olarak şikayet edenler olursa, doğal olarak savunma hissine kapılmak yerine kararlarınızı gözden geçirin. İllegal temasları mı kaçırıyorsunuz? Yürüme ihlalleri mi gözden kaçıyor? Gerçekten hareketli perde oluyor olabilir mi?
Belki de geçerli ve işinize yarayacak bir mesaj iletiliyor ve siz kabul etmiyorsunuzdur. Kendinizi haklı çıkarmak için sebepler aramak yerine, kendinize karşı dürüst olun ve kararlarınızı objektif olarak gözden geçirin. Onları dinlediğinizi göstererek şu cevabı verebilirsiniz: “Koç, sizin söylediğiniz gibi olduysa, pozisyonu kaçırmış olabilirim.” Ancak unutmayın ki bu yalnızca bir veya iki defa işe yarar. Eğer çok fazla şey kaçırıyorsanız mekaniğiniz ve kriterleriniz üstüne çalışmak gerektiği açıktır!
Bütün bunları söylemiş olmaklar beraber bundan, başkaları size her itiraz ettiğinde kendi kararınızı sorgulamanız gerektiği anlamını çıkarmayın. Bazen antrenörler aynı şeyi sürekli tekrar ederek sizin dengenizi bozmaya ve karar verme mekanizmalarınızı yıpratmaya çalışırlar. Onlardan gelecek olası geçerli mesajları almaya hazır olun fakat bunu yaparken sizi rit,m dışına itmelerine de müsade etmeyin.
Sonuç Olarak
Kuşkusuz, bazen bir koç, içinde bulunduğu gergin durumda tartışmak, serzenişte bulunmak, hatta zaman zaman bir patlama yaşamak isteyebilir. Bu tür anlarda nasıl tepki vereceğimiz, her duruma göre değişir. Ancak herhangi bir karar vermeden önce, öncelikle dinlememiz gerekmektedir. Çünkü iletilen mesajı anlamadan, durumu doğru şekilde değerlendiremeyiz ve doğru kararı veremeyiz. Bu nedenle, karşılaştığımız her durumda önceliğimiz, önce dinlemek ve anlamak olmalıdır. Erişilebilirlik, aktif dinleme, empati, beden dili ve doğru sözcüklerle kurulan bir kaç cümle ile etkili iletişimin kapılarını aralayabilir ve sahada profesyonel, ne yaptığını bilen kendinden emin imajımızı sürdürebiliriz.